Daha genç yaşlarda da görülmesine rağmen 60 yaş üzeri kadınların %35 inde yani üçte birinden fazlasında idrar kaçırma problemi söz konusudur. Kadınlarda idrar tutmaya yarayan kapak mekanizması (sfinkter diye tabir edilir) doğuştan erkeklere oranla daha zayıftır ve hamilelikler, doğumlar (özellikle zorlu doğumlar), kadın hastalıkları ameliyatları (jinekolojik ameliyatlar) ve yaşlanma gibi nedenlerle iyice zayıflayabilir ve sonuçta idrar kaçırma oluşabilir, yani karın içinde basınç artışına neden olan (öksürme, ıkınma, gülme, ağır kaldırma) Stress Tip İdrar Kaçırma oluşabilir.
Prof. Dr. Tahir Karadeniz, Stress tip idrar kaçırma hakkında bilgiler veriyor.
Hastalarımızı Doktora Getiren Sebepler (belirtiler) Nelerdir?
Öksürmek,
Gülmek,
Hızlı yürümek,
Hapşırmak,
Ağır kaldırmak ile damlamadan günde birkaç ped değiştirmeye kadar uzanabilen idrar kaçırma
Tıptaki İsmi Nedir?
Bu tip idrar kaçırma “stress tip idrar kaçırma” (SUI) diye ürolojide tanımlanır ve sağlıklı kadınlarda en çok karşılaştığımız idrar kaçırma tipidir.
Hangi Mekanizma İle Oluşur?
Yukarıdaki nedenlerle idrarı tutan kapak mekanizmasının dengesinin bozulması ve zayıflaması ile stabilitesinin bozulması daha oynak (labil) bir hal alması sonucu oluşur.
Nasıl Teşhis (tanı) Konur?
Hasta ile ayrıntılı konuşmak, basit idrar tahlili ve gerekirse idrar kültürü ve en önemlisi tecrübeli bir Ürologun jinekolojik muayene yapması ile teşhis konur.
Nasıl Tedavi Edilir?
Son yıllarda oluşan ilerlemelerle bu tip idrar kaçırmanın (stres ile idrar kaçırma) tedavisinde kullanılan ameliyatın esası zayıflayan ve dengesini (stabilitesini) kaybeden idrar yolunun altına “Hamak” misali bir askı koyarak kapağı güçlendirmek ve dengeli (stabil) hale getirmektir. Bu ürolojide “TOT” diye adlandırılır.
Anestezi Gerekir mi? Ameliyat Sonrası Seyir Nasıl Olur?
Genel ya da bölgesel (yani belden aşağısını uyuşturarak) anestezi ile yapılır. Ameliyattan sonra 3-4 saat içinde eve gidilebilir diyen meslektaşlarımız olsa da biz bu büyük tecrübemiz sonucu bu tip anestezi (genel ya da bölgesel) alan hastalarımızı 24 saat hastanede gözetimimizde tutuyor ve ameliyat sonrası idrar yoluna koyduğumuz sondayı 24 saat sonra çıkarıp hastalarımızı evlerine gönderiyoruz.
Bugüne kadar yaptığımız yüzlerce TOT ameliyatından hastalarımızın %98 i kısa ve uzun dönemde bu tip idrar kaçırma ile karşılaşmamaktadır, yani tecrübemizle gelinen nokta %98 başarıdır. Ameliyat vagina içinden yapıldığı için sonrasında kesi olmadığı için hastalarımızın ağrı duyması söz konusu değildir ve ameliyat oldukları belli olmaz.
Ameliyat Başarısız Olursa Hastalar Nelerle Karşılaşır?
Tecrübeli bir cerrahın elinden çıkmayan ameliyattan sonra bazı sorunlar oluşabilir. Bunların en önemlisi idrarını hiç yapamamadır, böyle bir durumda yeniden çok kısa sürede ameliyatı tekrarlayıp koyulan “Hamağı” kesmek gerekir, bazı hastalar da ameliyattan sonra idrarını yetiştirememe duygusu ve bazen bu yetiştirememe sonucu idrar kaçırma ile karşılaşırlar.
“Ameliyattan Sonra Stres Tip İdrar Kaçırmam Bitti Ama Yetiştirememe İle İdrar Kaçırıyorum”
Bu ya ameliyat öncesi cerrahın hastayı yeterli değerlendirememesi sonucu önceden mevcut olan yetiştirememe ile idrar kaçırma (Urge inkontinans diye tanımlanır) yı görememesi ya da ameliyat sırasında koyulan “Hamağın” basıncının iyi ayarlanamamasından kaynaklanır.
Cerrahın Tecrübesinin Önemi
Deneyimli ürolog ameliyat öncesi yeterli değerlendirmeyle hastanın sadece “stres tip idrar kaçırmamı” (gülme, öksürme, hapşırma) yoksa beraberinde urge inkontinans (yetiştirememe ile idrar kaçırma) da var mı bunu hemen anlar ve tedaviyi ona göre planlar. Ameliyat basit gibi görünse de ameliyatı yapacak cerrahın hastaya önceden jinekolojik muayene yapması ameliyat sırasında “idrar yolunun altına koyacağı Hamak” basıncını doğru ayarlaması için çok önemlidir. Bunlar sağlanırsa ameliyat sonrası problem oluşmaz.
Prof. Dr. Tahir Karadeniz, kadınlarda idrar kaçırmanın tedavisi hakkında bilgiler veriyor.